Güncel Haberler

Adalet Bakanı Tunç: Yargıyı etkileyenlere yaptırım öngörülüyor

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Barosu no. 2, İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda düzenlenen 2024-2025 adli yılı açılış töreninin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Dilan ve Engin Polat çiftinin davasında tutuklu sanıkların tahliyesini değerlendiren Tunç, soruşturmanın neredeyse bir yıla yakın sürdüğünü, devam eden bir davadan bahsetmenin doğru olmadığını söyledi.

Tunç, dosyayı kontrol edenlerin dosyayı inceleyen ilgili hakim ve savcılar olduğunu kaydederek, şöyle konuştu: “Kimin, ne zaman, kimin tutuklanacağına dosyayı inceleyen hakimler karar verecektir.” Ceza Muhakemesi Kanunu ve ceza kanunlarımız çerçevesinde düzenlenmiştir.” dedi.

“Hakimlerimize güvenelim”

Tutuklamanın güçlü suç şüphesi nedeniyle yapıldığını ve mahkemenin daha sonraki değerlendirmede bu sonuca vardığını belirten Tunç, şöyle devam etti:


“Bir kişinin tutuklu olarak yargılanması onun suçlu olduğu anlamına gelmediği gibi, tutuksuz yargılanması da masum olduğu anlamına gelmez. O halde bırakalım yargı işini yapsın. Tabii ki bunlar da var. Yargıya sert eleştiri yapmak için bundan yararlananlar var. Burada yargıçlarımız titizlikle çalışıyor. Tabii yanlış kararlar varsa yargı sistemimizde bu kararları düzeltecek mekanizmalar da var. Dosyayı değerlendirdiğimiz için dosyanın içerdiği delilleri dışarıdan değerlendiremiyoruz. Kararları verecek olan yetkili mahkemedir, hakimlerdir. Dolayısıyla yargının devam eden bir davada doğru kararı vermesine ve toplumun vicdanını rahatlatacak bir karara varmasına izin verelim. Bunda hiçbir şüpheniz olmasın, yargı mensuplarımıza güveniyoruz.”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun kendisine açılan davaya ilişkin açıklamasına verdiği destek hakkında görüşü sorulan Tunç, yargının Anayasa’dan yetki aldığını, 9 ve 138’inci maddelerin düzenleyen maddeler olduğunu söyledi. Yargı yetkisini almış yargının tarafsız ve bağımsız olarak karar verdiğini belirtti.

Yargının tarafsız ve bağımsız olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukukun üstünlüğü ilkesi olduğunu her zaman savunduğunu belirten Tunç, şöyle konuştu: “Burada devam eden bir davayla ilgili olarak yargıçlar hakkında bir takım tespitler yapılırsa tehlike oluşturur. ortaya çıkacak.” değerlendirmesini yaptı.

“Yargı görevini yapsın”

Bakan Tunç, Türk Ceza Kanunu’nun 288. maddesinin açık olduğunu, yargıyı etkilemeye yönelik açıklamalar yapanların cezasının bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:


“Özellikle sorumlu konumda olanların devam eden davalara karşı daha sorumlu davranması gerekiyor. Bu anlamda yargı görevini yapsın. Burada tarafsız ve bağımsız yargı elbette en doğru sonuca ulaşacaktır. Sayın Özel özellikle şunu vurguladı: Yargıya yönelik eleştirilerine yanıt olarak kendi belediye başkanını seçti.” Durumun böyle olduğunu söylemesi üzücü. Sorumlu bir başkan olarak yargının bağımsız olarak görevini yapmasına ve doğru sonuca varmasına izin verin. Parmağıyla işaret edip yargıyı tehdit ediyor: “Böyle karar vermezsen bu olur, böyle karar verirsen kaos olur, millet isyan eder.” “Bunlar eski Türkiye’nin görüşleridir.”

“Yargı milletin yargısıdır, millet adına karar verir”

Yargıyı koruma anlayışının olduğu günleri hatırladıklarını ve o durumu hep birlikte yaşadıklarını ifade eden Tunç, şöyle konuştu: “Ülke o günleri yaşadı. Bugün yargımız her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız olarak görevini sürdürüyor. Dolayısıyla” Geçmişte yargıyı arka bahçesi gibi görenler bugün ortaya çıkıp şöyle diyecekler: “Biz cumhurbaşkanıyız, onun yanındayız, yargıya parmak salladığında da arkasındayız. Siz öyle diyorsanız yapmayacaksınız.” Özellikle başkanlar “Bunu yapmamalıydınız, yargıya saldırılamaz, yargı mensupları tehdit edilemez” derken, “Biz onun yanındayız” gibi tavsiyelerde bulunacaktı. “Özgür Özel’e yazık oldu.”

Yargının milletin yargısı olduğunu ve millet adına karar verdiğini vurgulayan Tunç, şöyle konuştu: “Geçmişte oluşturdukları vesayet adaleti sisteminin bugün hala oturmadığını anlayamadıklarını görüyoruz. Memnun değiliz, zaten itiraz mekanizmaları var, itiraz mekanizmaları var. Dolayısıyla bu süreci mağduriyete dönüştürenlerin ve bundan siyasi çıkar elde edenlerin boşuna olduğunu söylemek isteriz. Yargı milletindir, yargı hepimizindir ve yargımızın yıpranmasına asla izin veremeyiz” dedi.

“Yasayla verilen yemin açıktır”

Adalet Bakanı Tunç, Harp Okulu diplomalarının alınması ve bayrağın teslim töreninde teğmenlerin kılıçla and içmesine ilişkin şunları söyledi:


“Sayın Cumhurbaşkanımız bugün açıkça söyledi. Kanunen verilen yemin bellidir. Bu yeminin ardından merasim bittikten sonra bir grup teğmen tarafından kaldırılan yemin tekrarlandı. Bu tabii ki kamuoyunda tartışmaya neden oldu. Ordumuz bir ordudur. Peygamberler evi, pek çok sıkıntıdan geçmiştir. Onun için Sayın Cumhurbaşkanımız da bugün, kanunda belirtilen yeminin edilmesi halinde orduyu yıpratacak, askerimizi rencide edecek bu tür tutum ve davranışların doğru olmadığını ifade etmiştir. Kanunen mecbur olduğunuz yemini ederseniz, o zaman kaldırılmış olan bir yemin daha edersiniz, bunu yapmaya kalkışırsanız, adli yıl makbuzunda bunun askeri disiplin açısından bir sorun olduğunu söyledim. Bunun arka planını araştırmak ve araştırmak konusunda hassasiyetimizi de ifade ettik.


Sayın Cumhurbaşkanımız bugün ordunun zayıflatılmaması gerektiğini ancak bu tür disiplinsiz eylemlere izin verilmeyeceğini söyledi. Bu konuda gerekli inceleme ve soruşturmalar yapılacaktır.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu